Aman dikkat, doktorlar uyardı! Koronavirüs bu hastalığın yanında bir melek! Bu belirtileri görürseniz, mutlaka bir uzmana gözükün!

Koronavirüs salgını döneminde diğer hastalıkların daha geri plana kalmasıyla birlikte uzmanlar, son derece tehlikeli olan bu hastalıklara dikkat çekmek için uyarılarda bulunmaya başladı.

Aman dikkat, doktorlar uyardı! Koronavirüs bu hastalığın yanında bir melek! Bu belirtileri görürseniz, mutlaka bir uzmana gözükün!

2019 yılının son günlerinden bu yana dünyanın uğraştığı pandemi karşısında sağlık çalışanları, pek çok hastalığın geri plana itilerek, sadece koronavirüs odaklanıldığını belirten açıklamalarda bulunmaya başladı. Geçtiğimiz gün İngiliz bilim insanlarından gelen açıklama, kanserin yaygın bir şekilde görülmesine dikkat çekerken; bu kez Türk bilim insanlarından gelen diyabet uyarısı dikkat çekti.

Geçtiğimiz gün Hitit Üniversitesi'nde düzenlenen panelde Sağlık Bilimleri Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Gülay Yılmazel’e de konuştu. Panelde, Türkiye’de son 10 yılda diyabetin görülme sıklığının yüzde 100 arttığına dikkat çeken açıklamalarda bulunarak, vatandaşları uyaran Doç. Dr. Yılmazel, Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun verilerini açıkladı. Türkiye'de tam 9 milyon diyabet hastası bulunduğunu belirten Doç. Dr. Yılmazel, diyabetten korunmak için yapılması gerekenleri anlattı.

DOÇ. DR. YILMAZEL: RİSK GRUPLARINDA ERKEN TANI ÖNEMLİ

Çok sık görülen kronik rahatsızlıklardan biri olan diyabet hakkında özellikle risk grubuna ilişkin uyarılarda bulunan Doç. Dr. Yılmazel, “45 yaş ve üzerindekiler ile risk faktörü taşıyan herkesin diyabet taramasından geçmesini önemsiyoruz. Özellikle risk gruplarına yönelik sağlık taramaları ve fırsatçı taramalar erken tanı açısından değerlendirilebilecek durumlar. Diyabetin tanı ile ilgili kriterlerinin iyi irdelenmesi gerekir” dedi. Doç. Dr. Yılmazel, hastalığın tanısını ifade eden referans aralıklarını ise, şu şekilde açıkladı:

“8-10 saatlik açlık sonrasında kan şekeri düzeyimizin 100 mg/dl olması normal kan şekeri düzeyine sahip olduğumuzu gösterir. Kan şekerinin 100 ile 125 mg/dl arasında olması bozulmuş açlık glikozuna sahip olduğumuzu gösterir. Kan şekerinin 126 mg/dl ve üzerinde olması ise diyabet tanısını koydurur. Bizim için değerli olan grup açlık kan şekerinin 100 ile 125 mg/dl arasında olduğu gruptur. Bu grup ileride prediyabet ve tip 2 diyabet tanısı alabilecek gruplardır. Kan şekerinin 100 ile 125 mg/dl arasında olan gruplar için oral glikoz tolerans testini öneriyoruz. Yine 8-10 saatlik açlık sonrası kişi kliniğe gelerek 75 gram glikoz solüsyonu içerek bu testi verebilir. Testin sonucunda bulduğumuz değer 140 mg’ın altında ise normal, 140 mg ila 199 mg arasında ise bozulmuş glikoz toleransı, 200 mg ve üzerinde ise tamamen diyabet tanısını almış oluyor.”

DOÇ. DR. YILMAZEL: 3 YILDA BİR KAN ŞEKERİ ÖLÇTÜRMELİ

Aman dikkat, doktorlar uyardı! Koronavirüs bu hastalığın yanında bir melek! Bu belirtileri görürseniz, mutlaka bir uzmana gözükün! - Resim : 1

Kan şekeri ölçümünün düzenli aralıklar ile tekrarlanmasına önemine ilişkin konuşan Doç. Dr. Yılmazel, “Risk faktörlerini barındıran ve 45 yaş üzerindeki kişiler test sonuçları normal olsa bile mutlaka 3 yılda bir kan şekeri düzeyini ölçtürmeli. Sonuçların normalliğine çok da güvenmemek gerekiyor. Özellikle risk faktörü varsa yılda bir kez taramadan geçmek gerekiyor. Kan şekeri düzeyini ölçtürürken bir yanda Hemoglabin A1c düzeyine baktırmamız gerekiyor. Çünkü bu değerin yüzde 6,5 ve üzerinde olması kesin tanı koydurmasa da tanıyı güçlendiren bir unsur. Bu nedenle Hemoglabin 1 c düzeyine de bakılmalı. Yalnız tek başına tanı koyduramaz. Hemoglabin A1 c düzeyimiz geçirdiğimiz enfeksiyondan, vitamin eksikliğinden özellikle B vitamini eksikliğinden ve demir eksikliği anemisinden de etkilenir. Bu nedenle mutlaka açlık kan şekerinin de mutlaka ölçtürülmesinde yarar var” açıklamalarında bulundu. Öte yandan Doç. Dr. Yılmazel, koronavirüs döneminde diyabet hastalarının artmasını ise, şu şekilde değerlendirdi:

“Çünkü sağlık hizmetleri daha çok elzem vakalara ayrıldı. Dolayısıyla diğer vakalar biraz ikinci planda kaldı. Kişiler sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanamadı ya da kontrolü geldiği halde bu kontrolünü aksattı. Buda vakalarda bir yığılmaya hatta gizli diyabetin tanı almamasına neden oldu. Herkesin aile hekimlerine giderek kan şekerlerini ölçtürmelerini ve riskli gruplar arasında yer alıyorlarsa bir uzmandan destek almalarını tavsiye ediyoruz.”