Doğadan toplanan bitkiler konusunda uzmanlar bir kez daha uyarıyor: Zehirli baldıran otu (Conium maculatum), görünüşü nedeniyle sıklıkla maydanozla karıştırılıyor ve yanlışlıkla tüketildiğinde ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Samsun’da düzenlenen “8. Yöresel Ot Yemekleri Festivali”nde konuşan Dr. Fergan Karaer, özellikle doğadan ot toplayanları uyardı: “Tatmak bile riskli olabilir.”
Maydanoz Değil, Sessiz Zehir: Baldıran Otu
Baldıran otu, maydanoz, kişniş ve rezene gibi bitkilerle görsel olarak neredeyse ayırt edilemeyecek kadar benzer. Bu nedenle hem kırsal bölgelerde hem de doğa yürüyüşlerinde yanlışlıkla toplanıp tüketilebiliyor. Dr. Karaer’e göre, bu bitkinin gövdesinde yer alan morumsu benekler ve küçük beyaz çiçekleri, onu diğerlerinden ayıran temel özellikler.
"Halk arasında ‘baldıran otu yiyesice’ diye beddua edilir. Boşuna değil."
— Dr. Fergan Karaer
Gülümseyerek Ölüme Götüren Bitki
Baldıran zehri, sinir sistemine doğrudan etki ederek felce ve solunum yetmezliğine yol açabiliyor. Tarihte de örnekleri bulunan bu bitki, Antik Yunan filozofu Sokrates’in ölümüne neden olan zehir olarak biliniyor. Etkileri arasında:
Ağızda karıncalanma
Kaslarda güçsüzlük
Gülümsemeye benzeyen yüz kası spazmları
Solunum durması
Cep Telefonu Uygulamaları Yeterli Değil
Bitki tanımlama uygulamalarının kullanımının yaygınlaştığını ancak tam güvenilir olmadığını belirten Karaer, “Bitkiyi uygulamaya göstererek karar vermek risklidir. Doğada sadece uzmanlar eşliğinde ot toplanmalı” dedi.
Karıştırılabilecek Diğer Tehlikeli Bitkiler
Dr. Karaer, sadece baldıran değil, bazı diğer yaygın karışıklıkların da tehlikeli olabileceğini belirtiyor:
Diken ucu: Haziran ayı sonrası tanınması zorlaşır
Böğürtlen – Ahududu: Yaprak ve meyve benzerliği nedeniyle karıştırılabilir
Sütleğen: Zehirlidir
Su teresi: Temizlenmeden tüketildiğinde ağır metal taşıma riski bulunur
Bitki Bilginiz Yoksa Tatmayın
Doğal beslenmeye olan ilginin arttığı bu dönemde, bilinçsizce toplanan otların hayatı tehdit edebileceği unutulmamalı. Uzmanlar, özellikle kırsal kesimlerde ve festivallerde tanıtımı yapılan her bitkinin mutlaka bilimsel olarak tanımlanmış ve kontrol edilmiş olması gerektiğini vurguluyor.