39,5851 %-0.32
45,6681 %-0.99
İstanbul
Parçalı az bulutlu
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Medya Haber Güncel PKK Terör Örgütü 47 Yıl Sonra Kendini Feshetti

PKK Terör Örgütü 47 Yıl Sonra Kendini Feshetti

Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonrası kongresini 5-7 Mayıs tarihleri arasında toplayan terör örgütü PKK, alınan kararları açıkladı. Açıklamada, silah bırakma ve fesih kararı alındığı duyuruldu.

9 Dakika
Okunma Süresi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmada, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a PKK’yı feshetme çağrısında bulunmuştu. Bahçeli’nin, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun” sözlerinin ardından “Terörsüz Türkiye” adı verilen bir süreç başlamıştı.

Ahmet Türk, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Tülay Hatimoğulları, Tuncer Bakırhan, Cengiz Çiçek ve Faik Özgür Erol’dan oluşan DEM Parti İmralı heyeti, tutuklu bulunduğu İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmelere başlamış ve bu görüşmelerin ardından TBMM’de partileri tek tek ziyaret etmişti.

PKK 12. Kongresi 5-7 Mayıs’ta Toplandı

9 Mayıs 2025’te terör örgütü PKK, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” üzerine 12. Kongresi’ni 5-7 Mayıs tarihlerinde yaptığını duyurdu. 

Örgütten yapılan açıklamada, “Alınan kararlara ilişkin geniş ve ayrıntılı bilgi ve belgeler, iki farklı alandaki sonuçlar birleştirildikten sonra çok yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılacaktır.” denildi.

Kongrenin fesih ve silah bırakma kararı için toplandığı konuşulmuştu.

PKK Fesih ve Silah Bırakma Kararını Açıkladı

3 gündür beklenen PKK’nın 12. Kongre Sonuç Bildirisi 12 Mayıs sabah saatlerinde açıklandı. Açıklamada, “PKK tarihi misyonunu tamamladı. PKK 12. Kongresi, PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı.” denildi.


Meclis'e Sorumluluk Vurgusu 

Açıklamada, bundan sonraki süreçte Meclis'in sorumluluğuna dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:

“Kongremizin aldığı PKK’nin fesih ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararı kalıcı barışa ve demokratik çözüme güçlü bir zemin sunmaktadır. Söz konusu kararların uygulanması Önder Apo'nun süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir. Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır.”

Sürece Katılma Çağrısı

Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarına yapılan “barış ve demokratik toplum” çağrısı şöyle:

“Hükümet ve ana muhalefet partisi başta olmak üzere mecliste temsili bulunan tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, din ve inanç topluluklarını, demokratik basın kuruluşlarını, kanaat önderlerini, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, işçi-emekçi sendikalarını, kadın-gençlik örgütlerini, ekolojist hareketleri sorumluluk altına girerek barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya çağırıyoruz.”

PKK 12. Kongre Sonuç Bildirisi Tam Metni

‘PKK’nın 12. Kongre Sonuç Bildirisi şu şekilde:

“Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı. Doğuşunda reel sosyalizmin etkilerini yaşadı ve ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesini benimseyerek, silahlı mücadele stratejisi temelinde meşru, haklı bir mücadele yürüttü. PKK katı Kürt inkarının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendi. 1978’den başlayarak yürüttüğü özgürlük mücadelesiyle Kürt varlığını kabul ettirmeyi ve Kürt sorununun Türkiye’nin temel realitesi olarak görülmesini esas aldı. Bu temelde başarıyla yürüttüğü mücadele sonucunda halkımız adına diriliş devrimini gerçekleştirerek bölge halklarının özgürlük umudu ve onurlu yaşam arayışının sembolü haline geldi.

Diriliş devrimimizin halkımız açısından büyük gelişmelere yol açtığı 1990’lı yılların koşullarında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Kürt sorununu siyaset yoluyla çözme arayışı gelişti. Önder Apo bu arayışa 17 Mart 1993 ateşkesiyle cevap vererek yeni bir süreç başlattı. Ancak reel sosyalizmin ağır etkileri, savaş çizgimize dayatılan çeteci anlayışlar ve derin devletin Turgut Özal ve ekibini ortadan kaldırması, Kürt inkâr ve imha siyasetinde ısrar ederek savaşı tırmandırması neticesinde bu yeni süreç sabote oldu. Binlerce köy boşaltılıp yakıldı. Milyonlarca Kürt yerinden yurdundan edildi, on binlercesi işkencelerden geçirilerek zindanlara atıldı ve binlercesi ise faili meçhul biçimde katledildi. Buna karşılık Özgürlük Hareketi hem nicel hem nitel olarak büyüdü, gerilla savaşı Kürdistan ve Türkiye’ye yayıldı. Gerillanın yürüttüğü savaşın etkisiyle Kürt halkı serhıldanlara kalktı. Böylece her iki taraf açısından savaş temel seçenek haline getirildi. Savaşın karşılıklı olarak tırmandırılmasının yarattığı tekrar aşılamadı. Böylelikle Önder Apo’nun Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yollardan çözme çabaları sonuçsuz kaldı.

Süreç 15 Şubat 1999 uluslararası komplosu ile farklı bir aşamaya taşındı. Bu süreçte komplonun önemli bir hedefi olan Kürt-Türk savaşı Önder Apo’nun büyük fedakarlıkları ve çabaları sayesinde engellendi. İmralı işkence ve soykırım sisteminde tutulmasına karşın Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yollardan çözme yönündeki ısrarını sürdürdü. 27 yıldır mutlak tecrit altında tutulan Önder Apo İmralı soykırım sistemi ile mücadele ederek uluslararası komployu boşa çıkardı. Uluslararası komployla mücadelede erkek egemenlikli iktidarcı-devletçi sistemi çözümleyerek demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplum paradigmasını geliştirdi. Böylelikle halkımız, kadınlar ve ezilen insanlık için alternatif özgürlük sistemini somutlaştırdı.

Önder Apo Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşmasının ve 1924 Anayasasının öncesini referans alarak, Ortak Vatan ve Kürt-Türk halklarının kurucu öğe olduğu Demokratik Türkiye Cumhuriyeti perspektifini ve Demokratik Ulus anlayışını Kürt sorununun çözüm çerçevesi olarak benimsedi. Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleşen Kürt isyanları, 1000 yıllık tarihi Kürt-Türk ilişki diyalektiği ve 52 yıllık Önderlik mücadelesi Kürt sorununun ancak Ortak Vatan ve Eşit Yurttaşlık temelinde çözülmesinin kazandıracağını göstermiştir. 3. Dünya Savaşı kapsamında Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler de Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır.

52 yıldır Önderlik ve PKK yürüyüşüne büyük bedeller pahasına katılarak, inkâr ve imha siyasetine, soykırım ve asimilasyon politikalarına karşı direnen onurlu halkımız, barış ve demokratik toplum sürecini daha bilinçli ve örgütlü biçimde sahiplenecektir. PKK’yi feshetme ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararını, halkımızın herkesten daha iyi anlayacağına, demokratik toplum inşası temelinde demokratik mücadele döneminin görevlerine sahip çıkacağına inancımız tamdır. Halkımızın kadınlar ve gençler öncülüğünde, yaşamın her alanında öz örgütlerini oluşturması, dilleri, kimlikleri ve kültürleriyle kendine yeterli olma temelinde örgütlenmesi, saldırılar karşısında kendini savunur hale gelmesi ve seferberlik ruhuyla komünal demokratik toplumu inşa etmesi hayati önemdedir. Bu temelde Kürt siyasi partilerinin, demokratik örgütlerinin, kanaat önderlerinin Kürt demokrasisini geliştirme ve Kürt demokratik uluslaşmasını sağlama yönündeki sorumluluklarını yerine getireceklerine inanıyoruz.

Mücadele ve direniş ile geçen özgürlük tarihimizin mirası PKK 12. Kongresi kararlarıyla birlikte demokratik siyaset yöntemiyle daha güçlü gelişecek, halklarımızın geleceği özgürlük ve eşitlik temelinde gelişme gösterecektir. Yoksul ve emekçi halklarımız, tüm inanç grupları, kadınlar ve gençler, işçiler, köylüler ve iktidar dışında kalmış tüm kesimler barış ve demokratik toplum sürecinde haklarını savunarak demokratik adil bir ortamda ortak yaşamı geliştireceklerdir.

Kongremizin aldığı PKK’nin fesih ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararı kalıcı barışa ve demokratik çözüme güçlü bir zemin sunmaktadır. Söz konusu kararların uygulanması Önder Apo’nun süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir. Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla rolünü oynaması önemli olmaktadır. Aynı şekilde hükümet ve ana muhalefet partisi başta olmak üzere mecliste temsili bulunan tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, din ve inanç topluluklarını, demokratik basın kuruluşlarını, kanaat önderlerini, aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, işçi-emekçi sendikalarını, kadın-gençlik örgütlerini, ekolojist hareketleri sorumluluk altına girerek barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya çağırıyoruz.

Türkiye’nin sol-sosyalist güçleri, devrimci yapı, örgüt ve şahsiyetlerinin Barış ve Demokratik Toplum sürecini sahiplenmeleri ile halkların, kadınların ve ezilenlerin mücadelesi yeni bir düzey kazanacaktır. Bu, son sözleri ‘Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği ve Tam Bağımsız Türkiye!’ olan büyük devrimcilerin amaçlarını başarmak anlamına gelecektir.

Barış ve Demokratik Toplum süreci ve sosyalizm mücadelesinde yeni bir aşamayı temsil eden Demokratik Toplum Sosyalizmi ile küresel demokrasi hareketi gelişerek adil ve eşit bir dünya oluşacaktır. Bu temelde başta Küresel Özgürlük Hamlesine öncülük yapan dostlarımız olmak üzere demokratik kamuoyunu demokratik modernite kuramı çerçevesinde enternasyonal dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.

Uluslararası güçleri halkımıza yönelik yürütülen yüzyıllık soykırım politikalarındaki sorumluluklarını görerek demokratik çözüme engel olmamaya ve sürece yapıcı katkılarını sunmaya davet ediyoruz.

Önderliğimizin çağrısıyla topladığımız PKK 12. Kongremiz 3 Temmuz 2018 tarihinde şehit olan Partimizin önder kadrolarından Fuat-Ali Haydar Kaytan ve 25 Eylül 2019 tarihinde şehit olan Rıza Altun yoldaşların şehadetini ilan etmiştir. Bu temelde PKK’nin kurucu önder kadrolarından Fuat-Ali Haydar Kaytan yoldaşı ‘Önderliğe Bağlılık, Hakikat ve Kutsal Yaşam’ sembolü; Önder Apo’nun ilk yol arkadaşlarından olan Rıza Altun yoldaşı ise ‘Özgürlük Yoldaşlığı’ sembolü olarak kabul etmiştir. Tarihi 12. Parti Kongremizi, Özgürlük Hareketimizin başından itibaren yer alarak bugüne kadar aralıksız mücadeleleriyle bizlere öncülük eden bu iki büyük şehit yoldaşa atfediyor, onlar şahsında tüm mücadele şehitlerimize başarı sözümüzü yineliyor, Barış ve demokrasi şehidi Sırrı Süreyya Önder yoldaşın hayallerini gerçekleştirme iddiamızı belirtiyoruz.

Ulus devletçi sosyalizm yenilgiye; demokratik toplum sosyalizmi zafere götürür!

İnsanlıkta ısrar, sosyalizmde ısrardır!”

AK Parti’den İlk Açıklama

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik PKK'nin fesih kararına ilişkin yaptığı açıklamada, “İmralı’dan yapılan çağrı sonrasında PKK’nın kendini feshetme ve silah bırakma kararı alması, 'terörsüz Türkiye' hedefi açısından önemli bir aşamadır.” dedi.

“Fesih ve silahları teslim etme kararının, PKK'nın tüm şube ve uzantıları ile illegal yapılarını kapsayacak şekilde, somut ve eksiksiz hayata geçmesi dönüm noktası olacaktır.” diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu süreç devlet kurumlarımız tarafından sahada titizlikle takip edilecektir. Ulaşılan aşamalar Sayın Cumhurbaşkanımıza (Recep Tayyip Erdoğan) arz edilecektir.”

DEM Parti'den İlk Açıklama

DEM Parti de PKK’nin fesih kararı hakkında ilk değerlendirmeler geldi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, “Kongre Türkiye’ye hayırlı olsun. Artık demokratik Türkiye’yi inşa etmemek için herhangi bir gerekçe kalmadı. Umarım bu süreci barışla taçlandırırız.” ifadelerini kullandı.

İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan ise, “Yıllardır denenen ama sonuç alınmayan, bugün artık umutla sarılacağımız bir atmosfer yakalandı. Sırrı Süreyya görebilseydi keşke. Hayırlara vesile olsun.” dedi.
 

Hakan Fidan: Tarihi ve Önemli Bir Karar

Türkiye-Ürdün-Suriye Dışişleri Bakanları Toplantısının ardından konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, PKK'nin fesih kararına ilişkin yaptığı açıklamada, şunları söyledi: 

“PKK'nın almış olduğu karar, bence tarihi ve önemli bir karar. Özellikle kalıcı barış ve istikrarın bölgemize hakim olması açısından ben bu kararı oldukça önemli görüyorum. Tabii bu kararın alınmasından sonra atılacak pratik adımlar var. Onları da yakından takip edeceğiz.

Türkiye'de son 20 yıldır geliştirdiğimiz demokrasi, özgürlük, refah ve güvenlik alanının daha da genişlemesi, Türkiye'den taşıp bölgemizdeki diğer devletleri, halkları olumlu şekilde etkilemesi, bizim en büyük dileğimiz. Ben bu kararın samimi bir şekilde uygulanması ve diğer endişeleri de izale edici şekilde hayata geçirilmesi halinde gerçekten geleceğimiz için, vatandaşlarımız için, herkes için çok hayırlı bir karar olacağını düşünüyorum.

Bu konuda Sayın (Devlet) Bahçeli'nin tarihi çağrısı olmuştu, Cumhurbaşkanımızın çok güçlü bir iradesi olmuştu. Örgütün bu konuda da şu anda olumlu bir cevabı var.

DEM'in ortaya koyduğu çalışma var. Emeği geçen arkadaşlar var. Tabii ki bu tarihi sorumlulukta biz bu ülkenin evlatları olarak hep beraber kendi sorunumuzu kendi hikmetimizle, kendi sağduyumuzla, kendi aklımızla, kendi irademizle çözebileceğimizi gösteriyoruz.

Bu, kendi milletim adına da bölgemiz adına da ait olduğumuz medeniyet adına da bence fevkalade önemli bir adım. İnşallah dediğim gibi bu gelecektir, pratikte yapılması gereken çok şey var. Çok fazla detaylı konu var ama bugün bu genel olumlu havanın üstüne daha başka bir şey söylemek istemiyorum.”

AB: Tüm Partiler Anı Değerlendirmelidir

Avrupa Birliği (AB), terör örgütü PKK'nın fesih kararına ilişkin yaptığı açıklamasında, Türkiye'deki tüm tarafların ‘anı değerlendirmesi gerektiğini’ belirtti. AB, PKK’nın Türkiye'ye yönelik saldırılarını sonlandıracağını ve silah bırakarak kendisini feshedeceğini duyurmasının ardından “tüm tarafları barış için çalışmaya” çağırdı.

AB Dışişleri Sözcüsü Anouar El Anouni, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği, Kürt sorununa siyasi çözüm hedefleyen güvenilir bir barış süreci başlatmanın, barışçıl ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak için olumlu bir adım olacağını düşünmektedir.” diye konuştu.

Bakan Tunç: Önemli Bir Dönüm Noktasındayız

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya platformu X hesabından yayımladığı mesajda terör örgütü PKK’nın feshini duyurmasını değerlendirdi.

Bakan Tunç, paylaşımında şunları kaydetti:

“Ülkemizin kalkınmasının, birlik ve beraberliğinin önündeki en büyük engellerden biri olan terör belasından kurtulma yolunda önemli bir dönüm noktasındayız. 

Ülkemizin geleceği, vatanımızın bölünmez bütünlüğü, bayrağımızın özgürce dalgalanması için binlerce vatan evladımızın canı pahasına sürdürdüğü onurlu mücadele, aziz milletimizin sarsılmaz iradesi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu güçlü liderlik ve Sayın Devlet Bahçeli’nin milli duruşu, Türkiye Yüzyılı’nın eşiğinde ülkemizin huzurlu, güvenli ve istikrarlı bir geleceğe emin adımlarla yürümesinin yolunu açmıştır.

Terörle mücadelede canlarını feda eden tüm kahraman şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyor, gazilerimize sonsuz şükranlarımı sunuyor, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine bir kez daha sabır ve başsağlığı diliyorum.

Ülkemiz, terörün karanlığını ardında bırakıp “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda Cumhuriyetimizin temel değerlerini daima yaşatacak, Hukuk Devleti ilkesine bağlılıkla yüksek standartlı demokrasi yolunda emin adımlarla yürüyüşünü sürdürecek, kardeşliğin ve istikrarın aydınlığına kararlılıkla ilerlemeye devam edecektir.”

AK Parti: Süreç Sahada Titizlikle Takip Edilecektir

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, terör örgütü PKK'nın fesih kararı sonrası açıklamalarda bulundu.  

Çelik, şunları kaydetti:

“Sayın Cumhurbaşkanımızın “terörsüz Türkiye” için ortaya koyduğu yüksek siyasi iradesi ve sürecin koordinatlarını “devlet politikası” olarak çizen kapsayıcı ve net yaklaşımı ile Sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısı, gelişmelere dönük duruşu ve yönlendirmeleri, topyekun “iç cephe”nin güçlendirilmesinin başlıklarını oluşturmuştur.

Siyasi partiler arasındaki etkili ve verimli görüşme trafiği, istişare ve diyalog, demokratik siyasetin “meşru adres” olarak sorumluluk almasını ve insiyatif üretmesini sağlamıştır.

İmralı’dan yapılan çağrı sonrasında PKK’nın kendini feshetme ve silah bırakma kararı alması, “terörsüz Türkiye” hedefi açısından önemli bir aşamadır. Terörün tamamen bitmesi halinde yeni bir dönemin kapısı açılacaktır. 

Bu kararın fiilen uygulanması ve tüm boyutlarıyla gerçekleşmesi gerekmektedir. “Fesih” ve “silahları teslim etme” kararının, PKK’nın tüm şube ve uzantıları ile illegal yapılarını kapsayacak şekilde, somut olarak ve eksiksiz hayata geçmesi bir dönüm noktası olacaktır.

Bu süreç devlet kurumlarımız tarafından sahada titizlikle takip edilecektir. Ulaşılan aşamalar Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edilecektir.

Bu çerçevede, terör  örgütünün fesih ve silah bırakma kararının “içerde” ve “dışarıda” tüm boyutlarıyla ve somut olarak hayata geçmesi gerekir. Böylece, yakın bölgemizde terör örgütlerinin  vekâlet savaşları için kullanıldığı emperyalist planların önünün kesilmesine dönük olumlu bir dalga oluşacaktır. 

Ayrıca  “terörsüz Türkiye” hedefine somut olarak ulaşılması, tüm dünyada siyasetin siyasetsizleşmeye boğulduğu bir dönemde, Türkiye’nin siyasi tüm kanalları daha etkili şekilde işletebilmesine imkan verecek, demokrasimizi, siyasi hayatımızı ve milli birliğimizi daha da güçlendirecektir. Siyasi diyalog kanallarının, TBMM başta olmak üzere siyasetin tüm meşru adreslerinde en güçlü şekilde çalışmasını sağlayacaktır. Cumhuriyetimizin hepimizin “çatı”sı olduğu bilinci, demokrasimizin her türlü sorunun çözümü için temel “zemin” olduğu anlayışı daha güçlenecek ve siyasi olarak kökleşecektir. Tarihdaşlık, kaderdaşlık ve vatandaşlık bilinci ile geleceğimiz en sağlam ve meşru zeminlerde şekillenmeye devam edecektir. Her olumlu aşama yeni bir olumlu aşamanın davetiyesi olacaktır.

“Terörsüz Türkiye”ye sahada tüm boyutlarıyla, eksiksiz ve somut hedefleriyle ulaşılması gerekir. Buna ulaşılması demek, bütün kültürel, etnik ve mezhepsel unsurlarıyla tüm vatandaşlarımızın kazanması demektir. Kazanan tüm vatandaşlarımız olacaktır. Temel prensibimiz şudur: adlarımız farklı olsa da hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyetidir. 

“Devletimizin nitelikleri” ve “milletimizin değerleri” konusunda hiçbir tartışma yoktur, bu değerleri zedeleyecek hiçbir adım sözkonusu değildir, olamaz. Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Türkiye Yüzyılı’nı kucaklayacak büyük stratejik adımlardan önde geleni “terörsüz Türkiye” olacaktır.

Milletimiz müsterih olsun. Türkiye Cumhuriyeti gündemine hakimdir.”

Bahçeli'nin Süreci Başlatan Sözleri

Terörsüz Türkiye hedefinde PKK'nın feshine giden süreç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim 2024 tarihinde partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı çağrı ile başlamıştı. Bahçeli, çağrısında “Terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.” demişti.

MHP lideri Devlet Bahçeli, 22 Ekim 2024'teki tarihi konuşmasının tamamında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Türk ve Türkiye Yüzyılında terörü sıfırlamak, milli birlik ve beraberliği çelikleştirmek amacına matuf ikinci hüküm cümlem şöyledir: Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de sesleniyorum; şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, 'Umut Hakkı'nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı'dan DEM'e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız; vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız. Türkiye ve Türk milleti için her fedakarlığı yapmaya, her çileye katlanmaya, lazım gelen her adımı atmaya kararlıyız, inançlıyız, tarih huzurunda diyorum ki, yeminliyiz.”

Terörsüz Türkiye Süreci Nasıl Başladı?

- 1 Ekim 2024: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM yeni yasama yılının ilk gününde DEM Partililerin elini sıkarak herkesi şaşırttı. Aynı akşam Meclis resepsiyonunda gazeteciler tokalaşmayı sorunca, “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım” yanıtını verdi.

- 2 Ekim 2024: DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “el sıkma” jestine ilişkin görüşlerini açıkladı: “Türkiye’de her zamankinden daha fazla diyalog ve müzakereye ihtiyaç var.”

- 3 Ekim 2024: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, MHP Lideri’ni Beytepe’deki konutunda ziyaret etti. Aynı gün Milli Güvenlik Kurulu da olağan toplantısını yaptı.

- 9 Ekim 2024: Erdoğan, AK Parti grup toplantısında konuştu: “Bir elinde silah tutarak siyaset yapılmaz. Türkiye Yüzyılı’nda, şiddetle arasına mesafe koyan anlayışa elbette yer vardır, ama sırtını dağa yaslayan terör siyasetine asla ve asla yer yoktur.”

- 15 Ekim 2024: MHP Lideri Bahçeli grup toplantısında ilk defa PKK’nın adını vererek silah bırakmaktan söz etti: “Ya siyaset ya terör, ya siyaset ya silah; arası, ortası, şurası, burası yoktur.”

- 22 Ekim 2024: Sürecin en kritik ve şaşırtıcı günüydü. Bahçeli, Öcalan’ı TBMM çatısı altında konuşmaya davet etti, “umut hakkı”nı ilk kez ifade etti: “Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın.”

- 24 Ekim 2024: DEM Partili Ömer Öcalan, 4 yıl 8 ay sonra ilk kez görüştüğü amcası Abdullah Öcalan’dan “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” mesajını paylaştı.

- 26 Kasım 2024: Devlet Bahçeli, “İmralı’yla DEM grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz” dedi.

- 5 Aralık 2024: Devlet Bahçeli, başlattığı sürecin adını koydu: “Terörsüz Türkiye”

- 8 Aralık 2024: Suriye’de Baas rejimi çöktü.

- 14 Aralık 2024: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “YPG’nin ortadan kaldırılması bizim stratejik hedefimiz. Ya kendilerini feshederler ya da feshedilirler” açıklamasını yaptı.

- 22 Aralık 2024: Bahçeli, “İmralı ile sağlanacak görüşmeler sonucunda terörün bittiği, terör örgütünün lağvedildiği ortak gelecek ideali, insan ve millet sevgisi çerçevesinde açıklanmalıdır” dedi.

- 28 Aralık 2024: DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan ile İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, İmralı Adası’na giderek kapalı cezevinde Abdullah Öcalan ile görüştü.

- 29 Aralık 2024: Abdullah Öcalan’ın DEM Parti heyetine söyledikleri açıklandı. Öcalan, “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir” mesajını paylaştı.

- 2 Ocak 2025: Ahmet Türk’ün de olduğu DEM Parti heyeti, TBMM Başkanı Kurtulmuş ve Bahçeli’yi ziyaret etti.

- 6 Ocak: DEM Parti heyeti, AK Parti, Saadet ve Gelecek Partisi liderlerini ziyaret etti.

- 7 Ocak: DEM Parti heyeti, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile TBMM’de bir araya geldi, daha sonra DEVA ve YRP liderleriyle görüştü. Heyet ayrıca Edirne Cezaevi’nde Selahattin Demirtaş, Silivri Cezaevi’nde Figen Yüksekdağ ve Sincan Cezaevi’nde Leyla Güven’i ziyaret etti.

8 Ocak: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “PKK/YPG Suriye’den çıkmazsa askeri harekât yaparız” dedi.

- 22 Ocak: Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, Abdullah Öcalan’la İmralı’da ikinci görüşmeyi yaptı.

- 29 Ocak: Bahçeli, PKK’dan beklenen silah bırakma çağrısının bir an önce yapılmasını talep etti.

- 4 Şubat: DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Öcalan’ın tarihi çağrı yapmaya hazırlandığını söyledi.

- 13 Şubat: Terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık, Abdullah Öcalan’dan kendilerine bir mektup ulaştığını açıkladı.

- 16-17 Şubat: İmralı Heyeti, Irak’ta IKDP Başkanı Mesud Barzani ve Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin yöneticilerinden Neçirvan Barzani ile görüştü.

- 23 Şubat: AK Parti’nin 8. Olağan Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni bir dünya kurulurken terör belası başta olmak üzere, Türkiye’nin safralarından kurtulması gerekiyor” dedi.

- 26 Şubat: Terör örgütü PYD’nin yöneticilerinden Salih Müslim, “Öcalan’ın ne söyleyeceğini bilmiyoruz ama halkların yararına bir şeyler söyleyeceğine eminiz, ne denilirse denilsin Kürt halkı buna uyacaktır” dedi.

- 27 Şubat: İmralı Adası’na gidip aynı gün dönen İmralı Heyeti, İstanbul’da basın toplantısı düzenledi. Öcalan’ın tarihi çağrısının Kürtçe metnini Ahmet Türk, Türkçesini Pervin Buldan okudu. “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” başlıklı çağrıda Öcalan, kurucusu olduğu örgüte, “Kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” talimatını verdi.

- 28 Şubat: Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Devlet Bahçeli’nin cesur inisiyatifiyle başlayan, bizim kararlı tutumumuzla ilerletilen “Terörsüz Türkiye” çabalarında artık yeni bir safhaya geçilmiştir” açıklamasını yaptı.

- 1 Mart: PKK’lı yöneticiler “ateşkes” ilan ettiklerini duyurdular, kongreyi toplamak için hazır olduklarını bildirdiler.

- 10 Nisan: Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 yıl aradan sonra ilk kez DEM Parti’den üst düzey bir heyeti Cumhurbaşkanlığı’nda kabul ederek, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder ile görüştü.

- 21 Nisan: Van Milletvekili Pervin Buldan ve avukat Faik Özgür Erol’dan oluşan İmralı Heyeti dördüncü kez adaya gidip Öcalan’la görüştü.

- 24 Nisan: DEM Parti heyeti Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüştü.

- 5 Mayıs: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “PKK günler içinde silah bırakacak, yeni bir aşamaya geçmiş olacağız” açıklamasını yaptı.

- 9 Mayıs: PKK, kongresini 5-7 Mayıs arasında düzenlediğini duyurdu.

- 12 Mayıs: PKK, 12. Kongresi'nde aldığı kararları açıklayarak kendini feshettiğini duyurdu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *