Türkiye’nin Fay Hattı Gerçeği: Sürekli Artan Bir Tehlike! Türkiye’de Fay Hareketleri Neden Durdurulamıyor? Deprem Riski Her Geçen Gün Büyüyor

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke. Yüzlerce fay hattı, büyük depremlere ve can kayıplarına yol açıyor. Binaların depreme dayanıklı olması hayati önem taşıyor. Ancak eski binalar, deprem yönetmeliklerine uygun değil. Kentsel dönüşüm projesi, bu binaları yenilemek için başlatıldı. Ama bu proje, yavaş ilerliyor. Bu haberde, Türkiye’nin deprem gerçeğini, uzmanların ve bilim insanlarının görüşleriyle ele alacağız.

Türkiye’nin Fay Hattı Gerçeği: Sürekli Artan Bir Tehlike! Türkiye’de Fay Hareketleri Neden Durdurulamıyor? Deprem Riski Her Geçen Gün Büyüyor

Edirne’de bir konferansa katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlattı.

Sözbilir, 1939 yılında Erzincan’da meydana gelen depremden sonra Türkiye genelinde deprem aktivitesinin arttığını, bu depremlerin binlerce insanın ölümüne neden olduğunu söyledi.

Sözbilir, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta yaşanan depremin, birden fazla fayın aynı anda kırılmasıyla oluşan nadir depremlerden biri olduğunu belirtti.

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde depremlerin devam edeceğini ifade eden Sözbilir, şunları aktardı:

“Türkiye’de 5,5 büyüklüğünün üzerinde deprem üretebilecek 485’ten fazla canlı fay parçası var. Neredeyse her ilimizde fay bulunuyor. Yeni yapılan bilimsel çalışmalar da yeni fayların varlığını gösteriyor. Faylarımız hiç azalmayacak, sürekli artacak. Deniz altındaki faylar da önemli. Onların da haritalaması yapılıyor. MTA ve ilgili kurumlar tarafından yürütülüyor. Biz bilim insanları olarak fayları anlamak için uğraşıyoruz.”

Prof. Dr. Sözbilir, depremlere karşı güvenli binaların inşa edilmesinin gerekliliğine dikkat çekti. 2000 yılı öncesinde yapılan binaların büyük bir kısmında sorunlar olduğunu kaydeden Sözbilir, şöyle devam etti:

“Bazı binalar deprem yönetmeliklerine uygun yapılmamış. Fayların yakınında, sıvılaşmanın olduğu yerlerde binalarımız var. Bu yüzden kentsel dönüşümle bu binaların yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Bu Türkiye’nin uzun zamandır gündeminde. Binaların depreme dayanıklılığı nasıl, bunu iyi belirlemek lazım. Bunun için yoğun bir çalışma sürdürülüyor.”