Uzmanlar, günlük tuz tüketimini yarım tutama düşürmenin önemine dikkat çekiyor. Ancak, aşçılar sıklıkla yemeklere bol miktarda tuz eklerken, televizyondaki yemek programlarındaki ölçülü tuz kullanımı dikkat çekiyor. Tuz ihtiyacımızı %90 oranında yediklerimizden karşılarız. Bir de tabağımızdaki yemeğe tuz dökmenin hiç gereği yoktur.
Tuzun sağlığımıza zararları da göz ardı edilmemeli. Aşırı tuz tüketimi kan basıncını artırarak kalp krizi ve felce neden olabilir, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve MS hastalığına yol açabilir. Ancak, tuz üreten firmalar tüketimi artırmak için çalışmalar yapmaktadır.
Üretilmiş gıdalarda tuz oranı oldukça yüksektir. Hazır yiyeceklerden ve işlenmiş gıdalardan kaçınılması, tuz alımının kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir.
Fazla tuz kemik erimesini hızlandırıyor
Osteoporoz'un (kemik erimesi) her dönemde görülebilecek ama özellikle menopozda östrojenin azalması nedeniyle, kemik yoğunluğunun azalması ve kemiklerin kolay kırılabilir hale gelmesiyle karakterize bir durum olduğunu anlatan Uzman Diyetisyen Yasemin Batmaca, "Kalsiyum seviyesi azalan kemikler gözenekli yapı kazanırlar ve bu yüzden kırılmaları kolaylaşır. Bu sorun nedeniyle en fazla bel, kalça ve bilek kemikleri risk altındadır. Osteoporozda olan insanların bel kemiğinde kamburlaşma gelişir. Yavaş yavaş boy kısalır, sırt ağrıları ve hareket yetersizlikleri görülür. Osteoporozu önlemek için, çocukluktan itibaren beslenmeye dikkat edilmelidir" dedi.
Fazla tuz tüketimi ayrıca kemik erimesini hızlandırabilir. Osteoporoz riskini azaltmak için yeterli kalsiyum alımına dikkat edilmeli, D vitamini düzeyleri kontrol edilmeli, dengeli bir beslenme planı oluşturulmalı ve düzenli egzersiz yapılmalıdır.
Tuz tüketimini azaltmak, sağlıklı bir yaşam tarzı için önemlidir.
