İsrail tarafından uluslararası sularda saldırıya uğrayıp alıkonulan Küresel Sumud Filosu'nda yer alan 15 Türk vatandaşı aktivisti getiren Türk Hava Yolları (THY) uçağı İstanbul Havalimanı'na indi.
Ürdün'ün başkenti Amman'daki Kraliçe Aliye Uluslararası Havalimanı'na 16.35'te hareket eden THY uçağı, saat 18.50'de havalimanına ulaştı. Aktivistler, İstanbul Havalimanı VIP Salonu'nda aileleri, bazı yetkililer ve çok sayıda vatandaş tarafından karşılandı.
İsrail'in saldırdığı Küresel Sumud Filosu'nda yasa dışı şekilde alıkoyduğu 131 aktivist bu sabah işgal altındaki Batı Şeria'dan Ürdün'e geçiş yapmıştı.
Ürdün'e geçiş yapan aktivistler arasında 15 Türk vatandaşı da bulunuyordu.


“Yolculuğumuza Kararlılıkla Devam Edeceğiz”
Delegasyon adına basın açıklamasını okuyan Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu Koordinatör Yardımcısı Muhammed Raşit Sancar, Gazzeli kardeşlerini geride bırakmanın hüznünü, arkadaşlarını karşılamanın sevinç ve mutluluğunu yaşadığını ifade etti.
Sancar, sürecin en başından itibaren mücadelenin merkezinde olmaktan gurur duyduklarını belirterek, “Bugün son gelen aktivist arkadaşımızın da işlemleri tamamlanarak, ailesine teslim edilecek. Bu umut, Gazze'deki ablukanın tamamen ortadan kalkması ve soykırımın durmasına kadar sürecek bir yolun başlangıcıdır. Bundan sonra da tüm mazlum coğrafyalarda zulme uğrayan herkes için insanlık olarak bir araya gelip ortak stratejiler, veriler ve yapılar geliştirmeyi, bu dayanışmayı tüm dünyaya bir insanlık mirası olarak sunmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Gazze halkının direniş ve fedakarlığı vesilesiyle yepyeni coğrafyalara, ufuklara ve vizyonlara açıldıklarını kaydeden Sancar, “Sumud'u dünya tarihine bir umut ve direniş simgesi olarak armağan ederken yeni süreçler ve yeni fikirlerle yolculuğumuza kararlılıkla devam edeceğimizi ifade ediyoruz.” dedi.
Sancar, Özgürlük Filosu'nun da Gazze yolunda olduğunu hatırlatarak, artık onlara odaklandıklarını belirtti.

“O İnsanların Artık Zulümden Kurtulması Lazım”
Aktivist Turgay Turan da hapishanedeyken Gazze'nin 18 kez bombalandığını duyduğunu anlattı.
Turan, “Kafamıza silah dayayıp da bir adımımızla korkup geri kaçan kavime karşı Gazze'deki insanlar öldürülüyor. Bu akıl ötesi bir şey.” dedi.
Aktivistlerin yolda gelirken hazırladığı “Gazze'ye selam” metnini de aktivistlerden Sümeyye Sena Polat okuyarak, metinde yer alan isimleri tekrar etti.

“Bu Kardeşlik Bizi Gazze'nin Kurtuluşuna Taşıyacaktır”
Aktivist Muhammed Fatih Sinan, “Herkesin ortak paydası Gazze'ydi. O kadar güzel bir birliktelik vardı ki bize İsrail zindanlarını, zindan yerine bir eğlence merkezine dönüştürdü. Allah'a hamd ediyorum, bu kardeşlik bizi Gazze'nin kurtuluşuna taşıyacaktır.” diye konuştu.
“Çifte Vatandaş İsrail Üniformalı Kişiler Bizi Yerde Tekmelediler”
Yaşadıkları bir olayı aktaran Sinan, “İsrail askerleri bize bir zulüm ederken Türkçe konuşan, bu pasaporttan bende de var diyen, çifte vatandaş İsrail üniformalı kişiler bizi yerde tekmelediler. Lütfen bu aşağılıkları tespit edin ve bunları Türk vatandaşlığından defedin, bu ülkede onları istemiyoruz.” dedi.
Sinan, mücadeleye devam ettiklerini, bütün ülkelerin barış gücü kurması gerektiğini kaydederek, “Biz o hapishanede gerimizde binlerce mazlum Filistinliyi bırakarak dönmenin burukluğunu yaşıyoruz. O insanların artık zulümden kurtulması lazım çünkü İsrail kimseyi tanımıyor.” ifadelerini kullandı.
“Türlü İşkencelerle Hücre Hapsinde Tutulduk”
Türkiye'ye dönüşleri sağlanan Küresel Sumud Filosu'nda yer alan aktivistlerden Hüseyin Şuayb Ordu ve Zeynel Abidin Özkan, İstanbul Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.
Daha önce Madleen gemisinde de bulunan Ordu, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik ablukasını kırmak için ikinci seferini yaptığını belirterek, “İnşallah daha fazlasını denemeye devam edeceğiz. Bir tarafımızı bileyip keskinleştirmiştik, şimdi diğer tarafımızı keskinleştirdik.” dedi.
“Bizi Terörist İlan Edenler Bebek Katili”
Gazze için “2 sene içerisinde 4 misyon gerçekleştirdiklerini” belirten Ordu, “Bu 4 misyonun her birisinde bizi terörist ilan ettiler. Bizi terörist ilan edenler bebek katili eli silahlı insanlar. Biz eli silahsız gittik, 4 misyonda da bunu ispatladık.” dedi.
Ordu, “Dünyada artık bu propaganda makinesinin, bu katillerin yalanları işlemiyor. Bu zalimlerle ortaklık yapanlara kolay kolay nefes aldırmayacağız.” ifadeleriyle İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırımına karşı mücadele edeceklerini vurguladı.
İsrail askerlerinin Türk aktivistlerin kafasına Türkiye pasaportuyla vurarak “Bundan bende de var.” diyerek aşağılamaya çalıştığını ve yasadışı yollarla ticaret yapanları gördüklerini söyleyen Ordu, “Devletimiz bunları yasakladı. Ama hile hurda çevirerek bunu yapmayı sürdürüyorlar.” diye konuştu.
Ordu, “Bu zamana kadar zalimler dediklerini yaptı. Bu saatten sonra biz de dediğimizi yapacağız.” diyerek Filistin'e destek vermeye devam edeceklerini aktardı.
Gazze'ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıktığını hatırlatan Ordu, “Oradan (Gazze'den) uzaklaştığım her bir kilometrede acı çekerek geldim.” ifadelerini sözlerine ekledi.
“Gazze'deki İnsanların Çok Daha Fazlasını Yaşadığını Biliyoruz”
Zeynel Abidin Özkan, İsrail askerlerinin müdahalesini “terör saldırısı” olarak nitelendirerek, “Zorla alıkonularak türlü işkencelerle 6 gün boyunca hücre hapsinde tutulduk.” dedi.
İsrail askerlerinin saldırısını protesto eden katılımcıların açlık grevi yaptığını söyleyen Özkan, “Biz geri döndük ama Gazze'deki insanların çok daha fazlasını yaşadığını biliyoruz.” diye konuştu.
Özkan, “Ablukayı kırmak zorundayız bu hepimizin üzerinde bir yük.” diyerek İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukasının kırılması gerektiğini ifade etti.
Engellemelere rağmen yeni filoların yola çıkacağını kaydeden Özkan, devletlerin İsrail'e yönelik ambargo uygulaması gerektiğine dikkati çekti. Özkan, “Şiddetin karşılığı şiddettir. İsrail şiddet uyguladığı müddetçe, İsrail'e şiddet uygulamak gerekiyor. Biz siviller olarak elimizden geleni yapmakla mükellefiz, canlarımızı da ortaya koyarak oraya gittik.” ifadelerini kullandı.
Adli Tıp Kurumuna Götürüldüler
Türkiye'ye dönüşleri sağlanan Küresel Sumud Filosu aktivistleri, Adli Tıp Kurumu Başkanlığına götürüldü.
Küresel Sumud Filosu teknelerinde yer alan, 15 Türk aktivist, THY uçağıyla geldikleri İstanbul Havalimanı'ndaki karşılamanın ardından buradan ayrıldı.
Aktivistler, Türk vatandaşlarının uluslararası sularda alıkonulmasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında sağlık kontrolünden geçirilmek ve ifadeleri alınmak üzere Bahçelievler'deki Adli Tıp Kurumu Başkanlığına otobüsle getirildi.
Küresel Sumud Filosu
İsrail'in ablukasını kırmak ve Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için yol alan Küresel Sumud Filosu, 1 Ekim akşamı Gazze sularına yaklaşmıştı.
Filoya saldıran İsrail ordusu, Küresel Sumud Filosu'na ait 42 gemiye yasa dışı şekilde el koymuş ve gemilerde bulunan yüzlerce uluslararası aktivisti de alıkoyarak ülkenin güneyindeki Ketziot Hapishanesi'ne nakletmişti.
Küresel Sumud Filosu, bugüne kadar Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için toplu şekilde yola çıkan en büyük filo olma özelliğini taşıyor.
Ne Olmuştu?
İsrail ordusu, 1 Ekim'de Gazze'ye insani yardım taşıyan Küresel Sumud Filosu'na saldırmış ve filodakileri yasa dışı şekilde alıkoymuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, saldırının ardından uluslararası sularda Türk vatandaşlarının alıkonulmasına ilişkin “Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ndeki düzenlemeler”, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 15. maddesindeki yetki kuralları ve Türk Ceza Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerindeki görev kuralları çerçevesinde “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması”, “nitelikli yağma”, “mala zarar verme” ve “eziyet” suçlarından soruşturma başlatmıştı.
Soruşturma kapsamında 4 Ekim'de Türkiye'ye getirilen 36 Türk'ün ve bazı yabancı aktivistlerin bilgi sahibi olarak ifadeleri alınmıştı.