Son dakika gelişmesine göre, İBB soruşturmalarında adı geçen Aziz İhsan Aktaş’ın verdiği ifadeler doğrultusunda CHP’ye yakınlığıyla bilinen Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu hakkında başlatılan soruşturma kapsamında yakalama kararı çıkarıldı.
Cafer Mahiroğlu Ne İle Suçlanıyor?
Cafer Mahiroğlu hakkında “suç örgütü kurma yönetme” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlamaları ileri sürülüyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklama şöyle:
“Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2024/236201 soruşturma sayılı dosyasında suç örgütü kurmak, yönetmek, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet vermek, mal varlığı değerlerini aklamak, vergi usul kanununa muhalefet etmek suçlarından hakkında soruşturma yürütülen Aziz İhsan Aktaş'ın alınan beyanı ve yapılan araştırma İşlemleri kapsamında şüpheli Cafer Mahiroğlu'nun, ihale süreçlerine müdahale ettiğine ilişkin tespitlerin yapılması üzerine şüpheli Cafer Mahiroğlu hakkında ihaleye fesat karıştırmak suçundan soruşturma İşlemlerine başlanılmış, Yurtdışına çıktığı tespit edilen şüpheli ile ilgili İstanbul nöbetçi sulh ceza hakimliğince yakalama emri kararı verilmiştir.”
Cafer Mahiroğlu’ndan İlk Açıklama
Hakkında soruşturma açılması ve yakalama kararı çıkarılmasına tepki gösteren Cafer Mahiroğlu sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, “Hiç tanımadığım ve hayatımda görmediğim birinin kurgulanmış yalan beyanları ve iftiraları üzerinden suçlanıyorum. Ne yapılmak istendiğinin farkındayım.” dedi.
Mahiroğlu’nun açıklaması şöyle:
“Halk TV’yi aldığım günden beri hakkımda atılmadık iftira bırakmadılar. 35 yıldır yurtdışında ikamet ediyorum. Yaptığım işler ortada. Demek ki, halkın televizyonu Halk TV’nin sahibi olmanın, demokrasiyi, hakkı ve hukuku savunmanın, yanlışlara itiraz edip, yolsuzluklarla mücadele etmenin bir bedeli var. Hiç tanımadığım ve hayatımda görmediğim birinin kurgulanmış yalan beyanları ve iftiraları üzerinden suçlanıyorum. Ne yapılmak istendiğinin farkındayım. Hakikat yavaş yürür ama mutlaka bir gün yalanı geçer. İftira sahipleri de yalanlarının altında kalır. Bu ülkede yargının bağımsız ve adil olduğuna hala güvenmek istiyorum.”
