DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İsrail’in Gazze’ye başlattığı işgal harekatına sert tepki göstererek, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği ortak zirvesinin hemen ardından başlayan harekatın, utanmazca bir meydan okuma olduğunu söyledi.
“Netanyahu Hükümetine Karşı Bağlayıcı Yaptırımlar Uygulanmalıdır”
Uluslararası toplumun bu işgal ve insansızlaştırma karşısıda sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu belirten Babacan, “Derhâl ve koşulsuz ateşkes sağlanmalı, güvenli insani yardım koridorları sürekli açık tutulmalı, bağımsız uluslararası soruşturmalar gecikmeden başlatılmalı, Netanyahu hükûmetinin uluslararası hukuku hiçe sayan eylemlerine karşı bağlayıcı yaptırımlar uygulanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Babacan, Türkiye’nin kalıcı barış için uluslararası zeminde öncü bir rol üstlenmesi gerektiğini kaydetti.
Babacan, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, şu mesajları verdi:
”Uluslararası Toplumun Bu İşgale Sessiz Kalması Kabul Edilemez”
“İsrail ordusunun dün gece Gazze Şehri’ne karadan başlattığı işgal harekâtı, Netenyahu hükûmeti tarafından işlenmekte olan soykırımı suçunu yeni bir aşamaya taşımıştır. Bu harekat Gazze’de yaşanan akıl almaz durumdaki insanlık krizini daha da derinleşen bir felakete dönüştürecek; sivillerin kitlesel olarak yerinden edilmesine, altyapının yok olmasına ve kadın çocuk demeden onbinlerce masum insanın hayatını kaybetmesine yol açacaktır. Sayın Erdoğan’ın da katıldığı İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği ortak zirvesinin hemen ardından bu harekatın başlaması, söz konusu ülkelerin tamamını muhatap alan utanmazca bir meydan okumadır. Uluslararası toplumun bu işgal ve insansızlaştırma girişimi karşısında daha fazla sessiz kalması kabul edilemez. Özellikle ABD yönetiminin bir yandan ateşkes çağrıları yaparken, diğer yandan İsrail’in egemen ülkelerdeki ihlallerine sessiz kalması; bölgedeki krizlerin çözümünü zorlaştıran, yeni çatışmalara zemin hazırlayan ikircikli ve sorunlu bir tutumdur. Bu bağlamda; derhâl ve koşulsuz ateşkes sağlanmalı, güvenli insani yardım koridorları sürekli açık tutulmalı, bağımsız uluslararası soruşturmalar gecikmeden başlatılmalı, Netenyahu hükûmetinin uluslararası hukuku hiçe sayan eylemlerine karşı bağlayıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Türkiye, bu vahim tablo karşısında diplomatik girişimlerini en üst seviyeye çıkarmalı, insani yardımların kesintisiz ulaşmasını güvence altına almak için çaba göstermeli, kalıcı barış için uluslararası zeminde öncü bir rol üstlenmelidir.”
