40,4343 %0.24
47,1614 %0.49
İstanbul
Açık
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
ANASAYFA GÜNCEL Özgür Özel, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Zekeriya Yapıcıoğlu, Saadet Partisi'nin Özgür Gazze Mitingi'ne Katıldı

Özgür Özel, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Zekeriya Yapıcıoğlu, Saadet Partisi'nin Özgür Gazze Mitingi'ne Katıldı

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Saadet Partisi’nin İstanbul Üsküdar Meydanı’nda düzenlediği Özgür Gazze Mitingi’ne katıldı.

Saadet Partisi, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılara ve insan hakları ihlallerine tepki göstermek ve uluslararası kamuoyunun “vicdanını harekete geçirmek” amacıyla 15 Haziran’da Üsküdar Meydanı’nda Özgür Gazze Mitingi düzenledi. Mitinge, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin ve Hamas Temsilcisi Majed Abu Gteş de katıldı.

Özgür Özel: Dünyanın En Büyük İnsanlık Suçu

Mitingde konuşan Özel, mitinge katılan tüm siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine bu anlamlı buluşma için teşekkür etti, vefakar, cefakar tüm babaların Babalar Günü'nü kutladı. Bugün binlerce Filistinli çocuğun "baba" diyemediğini, Filistinli babaların, kaybettikleri evlatlarının mezarları başında gözyaşı döktüğünü belirten Özel, “Filistinli çocukları babasız, babaları evlatsız bırakan dünyanın en büyük insanlık suçunu lanetliyorum, kınıyorum” diye konuştu. 

Filistin davasını, kendi davası olarak sahiplenen bir parti olduklarını vurgulayan Özgür Özel, şunları kaydetti:

“Bizim çizgimiz, ‘Tam bağımsız Türkiye’ diyerek yürüyen, Özgür Filistin için El Fetih kamplarında direnen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının çizgisidir. Bizim duruşumuz, üçüncü Genel Başkanımız Başbakan Bülent Ecevit’in, Yaser Arafat ile kurduğu dostlukla muhafaza edilmektedir. Deniz Gezmiş’in El Fetih‘teki dostu, arkadaşı, can yoldaşı İsa’nın ‘Filistin Şiiri’ kitabı, yıllar sonra İsa’nın ölüm döşeğinde emanet ettiği oğlu eliyle bizlere ulaştırılmıştır. Emanet yüreğimizdedir, bağımızdadır. Bülent Ecevit'in Arafat’a, Arafat’ın Bülent Ecevit‘e söyledikleri bizde emanettir, bize vasiyettir. CHP aynı ruhla bugün kardeş Filistin halkının yanındadır ve yanında olmaya devam edecektir.

“Filistin Davasını Savunmaya Devam Edeceğiz”

Bugün buradaki birliktelik umutlarımızı yeşertmektedir. Filistin halkı için mücadele eden hem Türkiye’de kenetlenme hem de uluslararası toplumun kenetlenmesi en büyük ihtiyacımızdır. Bu kapsamda, partimiz gerekli tüm girişimlerde bulunmaktadır. Buna da devam edeceğiz. Kasım 2023’te, genel başkanlık görevine gelir gelmez, Filistin’deki soykırıma tepki göstermeleri için 12’si kendi ülkelerinde hükümet başkanı olan Sosyalist Enternasyonal üyesi tüm parti liderlerine mektup yazdık. Aralık 2023’te Berlin’de, kardeş partimiz Alman Sosyalist Partisi SPD’nin kongresinde yaptığımız konuşmada, katliamın durdurulması için çağrıda bulunduk. İspanya Başbakanı dostum Pedro Sanchez’in başkanı olduğu, benim de başkan yardımcılığı görevini üstlendiğim Sosyalist Enternasyonal’in tüm toplantılarında, Avrupa Konseyi’nde, Avrupa Parlementosu’nda yaptığımız tüm konuşmalarda Filistin davasının savunduk, yaşanan insanlık dramını kınadık, bunun için tüm bileşenleri, tüm dostlarımızı birlikte mücadeleye davet ettik. Bundan sonra da sesimiz çıktığınca, nefesimiz yettiğince Filistin davasını savunmaya ve anlatmaya devam edeceğiz.

“Trump ve Yönetimi, Gazze’deki Katliamların Destekçisidir”

Gazze on yıllardır İsrail’in zülmü altındadır. Son olarak 8 Ekim 2023’ten bu yana, 600 günden fazladır Gazze topraklarında katliam vardır. Çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 50 binden fazla sivil katledilmiştir. Tüm bunlar İsrail’in azgınlığına dünyanın yeterli tepkiyi göstermediği için yaşanmaktadır. Ancak bir yandan sıcak salonlarda Netanyahu ile uzaktan kayıkçı kavgası yapıp diğer yandan İsrail ile ticareti sürdürenlerin sahtelikleri yüzlerinden akmaktadır, milletimiz bu riyakarlığı içine sindirememektedir. Bir yandan İsrail ile ticarete çayır çayır devam ederken Gazze’ye makarna götürülmesine bile izin verilmiyor. En son insani yardım taşıyan Madleen gemisini engellediler, durdurdular. İçindeki direnişçileri, aktivistleri gözaltına alındılar. Orada bulunan Şuayip kardeşimi ve Yasemin kardeşimi buradan hürmetle, muhabbetle cesaretlerinin karşısında saygıyla eğilerek selamlıyorum. Ne yazık ki daha önce Mavi Marmara için ‘Giderken bana mı sordunuz’ diyenler Madleen gemisi için de söz söyleyemediler.

Diğer yandan ABD Başkanı Trump, Gazze’yi boşaltma planını açıklıyor. Gazze’ye tatil köyleri, kumarhaneler yapacağını söylüyor. Ancak Netenyahu ile sözde laf dalaşı yapanlar, söz konusu Trump olunca gereken tepkiyi göstermiyor, suspus oluyor. Filistin’de İsrail askerleri tarafından şehit edilen Ayşenur Ezgi Ezgi’nin Amerika’daki davasına sahip çıkılmıyor. Filistin’e destek veren bir yazı yazdı diye Amerika’da 45 gün gözaltında tutulan Rümeysa Öztürk’e sahip çıkılmıyor. Ancak biz buradan hep beraber gür bir sesle haykırıyoruz: Trump ve yönetimi, Gazze’deki katliamların destekçisidir, savunucusudur, müsebbibidir. İsrail’in önünü açan herkes bu katliamlarda pay sahibidir.

“Trump Karşısında Tamamen Suspus Durumdalar”

Gerekli tepki gösterilmeyen İsrail, şimdi de İran’a saldırdı. CHP olarak bu saldırıları en güçlü şekilde kınıyoruz. İran halkına dayanışma duygularımızı iletiyoruz. Elbette demokratik bir İran’ı savunuyor ancak İsrail ile Amerika’nın Irak’a gidip de ne yaptıklarını, Suriye’de nasıl bir istikrarsızlığa sürüklediklerini ve bu konuda demokratik bir Suriye için, eşit temsil edilen, yönetilen bir Suriye için verdikleri sözü tutmadıklarını takip ediyoruz. Tüm tarafları sağduyuya, itidale davet ediyoruz. Amerika yönetimi bu saldırıların da maalesef arkasında durmuştur. Trump utanmadan sıkılmadan ‘Mükemmel bir saldırı oldu. Daha fazlası gelecek’ diyor. Ancak yine İsrail’e küçük harflerle konuşanlar, Trump karşısında tamamen suspus durumdalar.

Bugün bu meydan vicdanların buluştuğu bir meydandır. Dünya tarihi bir dönemeçten geçmektedir ve bu kavşakta şahsi menfaati değil, parti menfaatlerini değil, hakkı ve adaleti savunanlar hep bir arada ve hep güçlü durmak zorundadır. Kötülük, nereden gelirse gelsin bir arada durmak zorundayız. Biz buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Bugünün güçlülerinin masumları ezmesine karşı inançlı, vicdanlı, ahlaklı insanlarla omuz omuza yürümeye devam edeceğiz.

“Hukuka Dönüş Türkiye İçin Bir Zorunluluktur”

Ülkemizin çevresi adeta bir ateş çemberine dönüşmüş durumda. Türkiye olarak hem kendi vatandaşlarımız için hem de Filistin’deki ve bölgemizdeki tüm mazlumlar için güçlü olmaya, güçlü durmaya kararlıyız. İç cephemizi elbette sağlam tutmalıyız. Bunun yolu demokrasiye ve adalete bağlı kalmak, sahip çıkmaktır. Bir ülke kötü günde birlik olmak istiyorsa iyi günde ayrım yapmamalıdır. Devletin terazisi herkesi eşit tartmalıdır. Adalet kimseye ayrıcalık tanımayacaktır. Birliğimizi siyasi rakiplere kumpas kurarak, muhaliflere düşman hukuku uygulayarak sağlayamayız. Birliğimizi ancak ve ancak adaletle sağlarız. Hukuka dönüş artık Türkiye için tercih değil, bir zorunluluktur. Hiç kimsenin kendi menfaati için Türkiye’nin birliğini zayıflatmaya, iç cepheyi güçsüzleştirmeye, iç barışı bozmaya hakkı yoktur. Bunda ısrar edenler hem 86 milyon vatandaşımıza hem de umudunu ülkemize bağlayanlara; mağdur ve mazlumlara haksızlık etmektedir.

“Bağımsız Filistin Devletini Savunmaya Devam Edeceğiz”

Son olarak vurgulamak isterim ki 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletini savunmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Barışı, hakkı, adaleti savunmayı sürdüreceğiz. Dünya barışı için Yaser Arafat’ın şu sözünü hatırlatırken kendisini rahmetle yad ediyor, Filistin mücadelesinde şehit düşmüş olanların hepsini rahmetle yâd ediyorum. Yaser Arafat derdi ki ‘Elimde bir zeytin dalıyla bir özgürlük savaşçısının silahını taşıyorum. Zeytin dalının elimden düşmesine izin vermeyin.' İşte biz, o zeytin dalının düşmemesi için sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Kendimizin, partimizin değil; insanlığın çıkarlarını savunmaya devam edeceğiz.”

Davutoğlu: Türkiye Somut Adımlar Atmalı

Davutoğlu, mitingde yaptığı konuşmada, Filistin'deki insanlık dramına işaret ederek, Türkiye'nin daha somut adımlar atması gerektiğini vurguladı. Davutoğlu, “60 bine yakın şehidimiz var Gazze’de. 50 bin çocuk ya şehit ya da yaralı. Her 17 dakikada bir çocuk ya şehit oluyor ya yaralanıyor. 75 bin çocuk ebeveynlerinden birini, 25 bin çocuk ise her ikisini birden kaybetti.” dedi.

Davutoğlu: Bu Savaş, İnsanlıkla İsrail Arasındadır

İsrail Başbakanı Netanyahu’yu eleştiren Davutoğlu, “Bu savaş, Hamas’la İsrail arasında değildir. Bu savaş, insanlıkla İsrail arasındadır. Özgür Filistin kurulana kadar mücadele, her Filistinlinin hakkı ve görevidir. Yardım etmek de bizim ilahi ve tarihi bir sorumluluğumuzdur” şeklinde konuştu. 

Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Ey Netanyahu, sen Osmanlı'yı anlamak istiyorsan 1492'de İspanya'dan engizisyon soykırımından kaçan dedelerine ve İstanbul'a buraya, Karaköy’e inen dedelerine sor, Osmanlı’nın ne demek olduğunu. Onlar bilir, Türk'ün adaletinin ne demek olduğunu. Haddini bil. Birçok geçmiş zalim de senin gibi hep kalacağını zannetti. Firavun gitti, Nemrut gitti, Neron gitti, Hitler gitti, Haçlılar gitti. Netanyahu ve onun barbar orduları, siz de gideceksiniz. Geldikleri gibi gidecekler. İşte bizim slogan İstiklal Savaşı'mızın şiarı budur. Gazi Mustafa Kemal'in burada söylediği şiar. Biz de söylüyoruz, ‘Bu siyonistler bölgeye geldikleri gibi gidecekler. Nereye geldilerse oraya gidecekler.’”

ABD Başkanı Donald Trump’ın son açıklamalarını da eleştiren Davutoğlu, Amerikan üniversitelerindeki Filistin yanlısı protestolara değinerek, “Sizin devriniz de bitecek. İnsanlık vicdanından koptuğunuz için halkınız bile size karşı ayakta” dedi.

“Çıplak Ayaklarla Gazze’ye Yürümeye Hazırız”

Davutoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı'na seslenerek, Kudüs’te olağanüstü bir toplantı yapılması çağrısında bulundu. Davutoğlu,"Eğer onurunuz varsa, işgal altında olan Kudüs’te bir zirve toplayın. Filistin’e destek sözde değil, icraatla olur" ifadelerini kullandı. Mısır’dan Gazze’ye geçiş için resmi başvuruda bulunduğunu belirten Davutoğlu, “Çıplak ayaklarla Gazze’ye yürümeye hazırız. Yeter ki yolumuzu açın” dedi.

Babacan: Gazze, Filistin İçin Direnenlerindir

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da Üsküdar Meydanı’nı dolduranlara şöyle seslendi:

“Bugün buradan, bu muhteşem meydandan tüm dünyaya sesleniyoruz; buradayız, bir aradayız ve kararlıyız. Peki, bugün bu meydanda kimler var? Şöyle bir sorayım ki bilmeyenler bilsin, duymayanlar duysun. Hakkı savunanlar burada mı? Zalime karşı çıkanlar, mazlumun yanında olanlar burada mı? Evet, burada. Bir arada, adaletin, insanlığın, vicdanın yanında saf tutanlar burada mı? Çocuk katillerine karşı dimdik duranlar burada mı? Gazze'deki soykırıma ‘dur’ diyenler burada mı? Evet, burada. Bir arada. İşte bu meydan vicdanın kendisidir. Bu meydan, sessizlerin sesi, susturulmak istenenlerin nefesidir. Buradan tüm âleme sesleniyoruz: Bilmeyen bilsin, duymayan duysun. Gazze, Gazzelilerindir. Gazze, Filistin için direnenlerindir. Gazze, saldırılara, tehditlere, tacizlere, üzerlerine yağan bombalara rağmen topraklarını terk etmeyen Filistinlilerindir. Her yerde söyleyeceğiz, her yerde haykıracağız. İsrail’deki gözü dönmüşler duyana kadar tekrarlayacağız. Batı’daki tedarikçileri, destekçileri duyana kadar tekrarlayacağız. Gazze Gazzelilerindir. Gazze Filistinlilerindir.

“Yüzlerce Çocuk İsrail Tarafından Katledildi”

Aramızdaki anneler, babalar, evlatlar, Gazzeliler hayatlarındaki her bir an yeryüzünden silininceye kadar katlediliyorlar. Onların suretlerini, gülümsemelerini başkalarına anlatacak insanlar da siliniyor yeryüzünden. Toplu bir yıkımla karşı karşıyayız, bir soykırımla karşı karşıyayız. Bu yüzden biraz onlardan bahsetmek istiyorum; onlar da bir surete, simaya sahip olsunlar diye, onları da anlatan birileri olsun, adlarını ananlar olsun diye onlardan bahsetmek istiyorum. Dua ederken evinde öldürülen Lurin'den, futbolu seven Taha'dan bahsetmek istiyorum. Arkadaşları tarafından bir türlü evine gönderilmeyen çalışkan doktor Mithat'tan, anne karnında ölen Davut'tan, 10 yaşındaki Eymen'den bahsetmek istiyorum sizlere. Hep söylüyorum, Filistin'deki zulüm 7 Ekim'de başlamadı. Üç aylık hamile Fatma, kızları Farah ve kardeşi Zekeriya ile yemek sofrasında katledildiğinde yıl 2006'ydı. Üç yıl sonra, 2009'da Abdullah Bey, oğlu Mahmud'u iki kez defnetmek zorunda kaldı. Bir babaya 14 yaşındaki oğlunun acısını iki defa yaşatan bir zalimlikle karşı karşıyayız. Onlarca yüzlerce çocuk İsrail askerleri tarafından çoğu kez hedef alınarak katledildi.

“Her Biriniz Teker Teker Yargılanacaksınız”

Ölenlere bir borcumuz var. Sorumlular yargılanmadan biz bu borcu ödeyemeyiz. O yüzden bir kez daha tekrar ediyorum: Katliam emirlerini verenler hukuk karşısına çıkıp hesap verene kadar Filistin davası devam edecektir. Her biri teker teker yargılanıncaya değin Filistin davası devam edecektir. En tepedekilerden başlayıp aşağı doğru, yönetici kademelerinden bürokratlara, subaylara varıncaya değin her biri teker teker yargılanacak. Şimdi buradan onlara sesleniyorum. Netanyahu hükümetinde görev yapanlara, askerlerin başındaki komutanlara sesleniyorum. Emri verenlere, uygulayanlara, uygulanmasına aracılık edenlere… Her birine sesleniyorum: Filistinlilere sokak sokak, hane hane zulüm ettiniz. Çocukları gözaltına aldınız, hapsilere attınız, rehin tutup işkenceler yaptınız. Yetmedi, çıkıp yaptığınız işkenceyi açık açık savundunuz. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde soykırımcı olarak çoktan damgalandınız. Katliamcılar, size sesleniyorum: Her biriniz teker teker yargılanacaksınız.”

Yapıcıoğlu: Her Türlü Vahşeti Sergilediler

HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da konuşmasında Mahmut Arıkan’a ve partililere mitingi düzenledikleri için teşekkür etti. 615 gündür Gazze’de soykırım yaşandığını dile getiren Yapıcıoğlu, çiğnenmeyen kırmızı çizgi kalmadığını, savaşlarda çocukların fosforlu bombalarla ölüme terk edildiğini söyledi. Bu savaşla hedefin Türkiye, İran, Irak, Ürdün, Suriye olduğunu belirten Yapıcıoğlu, siyonist rejimin bu bölgelerde hakimiyet kurabilmek için her türlü vahşeti sergilediğini kaydetti.

Yapıcıoğlu şöyle konuştu:

“Siyonizm bugün değil emin olun kurulduğu günden beri bölge barışının önündeki en büyük engel ve küresel barışa en büyük tehdittir ve bu tehdit mutlaka öyle veya böyle bertaraf edilmelidir. Oradaki kardeşlerimize ihtiyaç duydukları malzemeleri göndermek için sadece karadan, sadece denizden değil belki bulabildiğimiz her yoldan konvoylar oluşturup oraya yürümek gerekir. 20 aydır destansı bir direnişi ortaya koyan Gazzeli kardeşlerimizin imdadına yetişmek için elden ne geliyorsa yapmak gerekir.”

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *